Kader ve özgür irade bölüm 11
Eleştiri 2- Sonuçları Bilmek
>Önünüzde iki yol olsun. Tanrı bu iki yolun sonunda ne olacağını bilir. Fakat hangi yolu seçeceğiniz konusunda size karışmaz. Tanrının bildiği, olası tüm sonuçlardır
Bu eleştirinin zayıf noktası ilk görüşte belli oluyor. Her şeyi bilen bir güçten bahsediyorsak bizim seçeceğimiz yolun sonucundan ziyade hangi yolu seçeceğimizi de bilecektir. Eğer hangi yolu seçeceğimizi bilmiyorsa, ona "her şeyi" bilen diyemeyiz. Her şeyi bilen bir güç hangi yoldan gidileceğini de bilir. Bu tür bir eleştiri dinlerin varsayımsal tanrısının dışındaki bir tanrıdır. Çünkü dinlerin tanrısı bizim seçeceğimiz yolları da bilecektir.
OLASI SONUÇLAR DERKEN ALLAH'IN BAZI HESAPLARA GİRİŞEREK HESAPLAMASI DEĞİL SENİN İRADENLE ALDIĞIN KARARLARIN SONUÇLARINI MUTLAK VE KESİN OLARAK BİLMESİ DEMEKTİR.
DİNLERİN TANRISI UYDURMA ZANLAR ÜZERİNE KURULU VARSAYIMSAL BİR TANRIDIR.
İNSANLAR ÖNCE ALGILARINI AÇIP NELERE İRADELERİ VAR NELERE YOK, İRADELERİ NELERLE SINIRLI FARKINA VARMALIDIR.
ALLAH'IN SEÇECEĞİN YOLU VARACAĞIN SONUCU KESİN VE MUTLAK OLARAK BİLMESİ SENİN SEÇİMLERİNLE ALAKALI BİR DURUM DEĞİLDİR.
ALINTI YAPILAN
SAYFADAKİ SON BÖLÜM.
CEVAPLANMAYA ÇALIŞILMIŞ AYNEN KOPYALA YAPIŞTIRLA SİZ OKUYUCULARA SUNULMUŞTUR
Eleştiri 3- Mutlak Matematiksel Bilgi
>Bir araba belli bir hızla bir yolda ilerliyor, başka bir araba da onunla kesişen bir yolda belli bir hızla ilerliyor. Bu iki arabayı da gören bir matematikçi arabaların hızlarını ve mesafelerini hesaplıyor. Daha sonra arabalar çarpışıyor. Matematikçi yüzünden araba çarpışmadı, o sadece bunu hesapladı.
Bu eleştiri bahsedilen konuyla alakalı değildir. Araba örneğinde farklı ihtimaller söz konusudur. Örneğin arabalardan biri yavaşlayabilir, durabilir, yön değiştirebilir. Yani araba örneğinde mutlak bir doğru yoktur. Tahmin vardır. Bu benzetme, tanrıdaki mutlak doğru ile ilişkilendirilemez, çünkü tanrıdaki bilgi kesindir ve gerçekleşmesi kaçınılmazdır..Tahmin ve mutlak doğru farklı olaylardır.
Buna benzer küçük bir örnek vereyim. Dünyanın,ayın hızını ve gerekli tüm faktörleri hesaplayarak güneş tutulmasını hesaplıyorsunuz. Gerçekleşiyor. Elbette siz hesapladınız diye gerçekleşmiyor bu olay. Fakat burada atlanılan konu güneşte bir irade olmadığıdır. Eğer güneş istediği gibi hareket etseydi, o zaman hesaplayamazdık; eğer hesaplayabiliyorsak, güneşte irade yoktur. Bahsedilen çelişki en iyi, bu şekilde ifade edilebilir sanırım.
Eleştiri 4- Tercih Hakkı
>Tanrı tercih hakkı vermiş.Senin ne yapacağını biliyor ama sana karışmıyor.
Eğer benim yapacağım daha evren ortada yokken biliniyorsa, ben istesem de bir şeyleri değiştiremem.Şöyle düşünüm. Yarın ne yapacağını tanrı biliyor olsun. Ben tanrının gördüğü şeyi değiştirebilir miyim? Bir oyuncu senaryosunun dışında oynayamaz...Benim hayatım bir kitapsa ve bu kitapta yarın ne yapacağım yazılı ise ben bunu değiştiremem ve benim tercih hakkım yok demektir.
Tanrının her şeyi bildiğini şuna benzetebiliriz; bir film çekilmiş olsun ve bu bizim DVD mizde kaydedilmiş olarak kalsın. Bunu izlediğinizi düşünün. Siz bunu bir kere izledikten sonra, artık filmde bir olaydan sonra hangi olay gelecek bilebilirsiniz. Peki ya filmin kaydedildiği şekilde oyuncuların iradesi var mıdır? Yoktur. Olaylar artık oyuncuların tercihi dışındadır. Eğer o filmde oyuncuların tercih hakkı söz konusu olsaydı, filmi her izlediğimizde farklı sonuçlar görmeyi beklerdik